9 SAATTE ROMA

Uzun zamanımız yok. Roma bizim için Fransız Rivierası gezimizde aktarma yapacağımız şehir. Alitalia ile Nice'e uçmadan önce Roma'da 9 saatimiz var. Aslında THY ile direkt uçuş yapacaktık; fakat orbitz.com'u keşfedince, bir de burada Roma aktarmalı Nice uçuşunu 190$'a (gidiş-dönüş) bulunca THY'den vazgeçtik.



Saat 9.00'da Roma Fiumicino havaalanındaydık. Beklentim daha büyük bir havaalanıydı, en azından İstanbul'a göre...Bir an önce havaalanından çıkmak istiyoruz. O kadar çok turist var ki, sanki mahşer yeri gibi. Koşar adımlarla havaalanının alt katına iniyoruz. Burada şehir merkezine giden "Leonardo Express" trenine biniyoruz (11€)


Trenler, eski görünümlü ama klimalı. Genelde turistler şehir merkezine ulşamak için bu treni kullandığı için oldukça kalabalık ve yer bulmak oldukça zor. 20 dakikada bir hareket ediyor ve yaklaşık 30 dakikada merkezde oluyorsunuz


Tren, Roma'nın merkez istasyonuna (Rome Termini Station) gidiyor. İtalya ve diğer Avrupa ülkelerine tüm trenler buradan kalkıyor. Burası Roma'yı gezmeye başlamak için çok uygun bir nokta. Buradan başlayıp yürüyerek Roma'nın belli başlı yerlerini görebilirsiniz.


Bizim vaktimiz az olduğundan üstü açık turist otobüslerine biniyoruz (hop on - hop off) (20 €). Hop on-offlar, tren istasyonunun ana kapısından kalkıyor. Bunlarla 24 saat şehri gezebilir, belirlenmiş turistik duraklarda inebilir, tekrar binebilirsiniz


Otobüsümüze kurulduk. Harika bir haziran günü, üst katta püfür püfür esiyor. İneceğimiz ilk durak "Colliseum". Maximus, Maximus ... sesleri çınlıyor kulağımda

              


Kolezyum çevresinde romalı askerler gibi giyinmiş kişiler var. Tarihi fotoğraflar çektiriyorsun bu askerlerle...




Kolezyumun çevresinde bir tur atıp, Roman Forum'a doğru yürüyoruz. Burası bizim Efes gibi antik bir yerleşim alanı



Dışarıdan bir göz atıp, Piazza Venezzia'ya doğru yürüyoruz. Her yer birbirine o kadar yakın ki, otobüse verdiğimiz paraya acıyoruz :)

15.yy'da Venedik büyükelçiliği burada bulunduğundan dolayı meydana Piazza Venezia ismi verilmiş.








Birkaç basamak çıkıp, etrafa göz attıktan sonra yakında hop on hop off otobüs durağı görüyoruz. Elimizdeki haritaya göre buradan sonraki durak Vatikan. Otobüsümüze biniyor ve Vatikan'a doğru ilerliyoruz





Tüm turistik noktalar burada çok yakın. Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Vatikan'a da Roma merkezden yürüyerek ulaşmanız mümkün




Manastırın girişinde acayip bir kuyruk var ve bizim zamanımız yok. Aklımız kalıyor Vatikan'da. Dan Brown'un Melekler ve Şeytanlar adlı kitabını bir kez daha yaşıyor insan burada




St. Pietro meydanında çekilen birkaç kare fotoğraf ve kutsal sularla :) serinledikten sonra buradan ayrılıyoruz. Bu seferki durağımız Aşk çeşmesi (Fontana di trevi). Aşk çeşmesinin bu kadar dar sokakların arasında bir yer olarak hayal etmemiştim. Yön tabelalarını takip ederken yanlış yöne gittiğimizi düşündük. Aşk çeşmesine varmadan önce bu dar sokakların birinde karnımızı doyurduk





Rivayet o ki, Roma ordusu savaştan dönerken, uzun süre su bulamaz. Derken karşılarına çok güzel bir kız çıkar. Romalı askerlere bulunduğu yeri kazarlar ise, su çıkacağını söyler. Askerler, halen havuzun bulunduğu yeri kazarlar ve su bulurlar. bu hikaye, havuzun üstünde bulunan kabartmalarda da tasvir edilmiş





Havuza sırtınızı dönüp 3 adet bozuk para ile 3 dilek tutuyorsunuz. Dileklerden birinin "Roma'ya yeniden geri gelmek" olması adettenmiş. Tabi havuza para atmak için, daha doğrusu havuz kenarına ulaşabilmeniz için kalabalığı beklemek gerekiyor





Aşk çeşmesinden 10 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan İspanyol merdivenlerine (Piazza Di Spagna) gidiyoruz. Bizdeki çicek satıcılarına benzer bir amca bana bir gül hediye(!) ediyor. Tabi sonra parasını istiyor. Sayesinde güzel bir fotoğrafım oluyor.





Artık dönüş vakti geldi. 9 saatte Roma ancak bu kadar gezilebiliyor. Göremediğim, daha çok vakit geçirmek istediğim daha birçok yer var. Aşk çeşmesinde Roma'ya geri dönme dileği tuttum. Bakalım yeniden ne zaman buluşacağız







1 yorum: