VENEDİK KARNAVALI


Venedik... Romantizm şehri... çoğunlukla böyle anılır, fakat her yıl şubat ayında bambaşka bir şekle bürünüyor. Karnaval başlıyor...


Venedik'i görmek için en güzel zamandı. Bu yıl karnaval ilk kez mart ayına kadar uzamıştı. Biz de biletlerimizi bir an önce alarak (www.skyscanner.com) saat 23.00 gibi Venedik’e ulaştık


Şehir merkezine ulaşım için kullanılan 2 yol var:
Birincisi havaalanından kalkan ve 20 dk.da
Piazzale Roma’ya varacağınız Express otobüs (3.5€),
diğeri ise “Alilaguna” denen ve San Marco’ya kadar giden bot seferi (13€).
Biz, varış saatimiz nedeniyle ikincisini tercih ettik. Açıkçası bot ile şehre ulaşım kısmını ben pek sevmedim. Bir kere çok yavaş, San Marco’ya varışımız 1.5 saat sürdü. Belki yazın çevreyi seyrederek gitmek keyifli olabilir ama akşam saatinde hem de soğuk havada pek keyifli değil…


Venedik’e eğer tur ile gitmiyorsanız size tavsiyem, Piazzale Roma bölgesinde otel ayarlayın. Böylece ulaşım hem ucuz hem de kolay olur. Daha merkezdeki oteller daha pahalı, ayrıca oteliniz Venedik’in dar sokaklarında ise bulması oldukça güç.
Unutmadan…Ulaşımınızı otele kadar deniz taksi ile de yapabilirsiniz. Kalabalık gidiyorsanız oldukça makul. Diğer türlü seçim sizin J  (Havaalanı-San Marco taksi/1-6 kişi: 100€)


Size bu tavsiyeleri verdim ama kendim dinledim mi ? Hayır..çünkü haberdar değildim bu bilgilerden. Bizim otelimiz Venedik merkezinin karşısındaki Guidecca adasındaydı. (Hilton Molino Stucky/ 440 € /3 gece)  Karnaval zamanı uygun otel bulmak oldukça güç. Bu oteli şiddetle tavsiye ediyorum. Eski bir fabrikadan otele dönüştürülmüş bu otelin, harika bir açık büfe kahvaltısı ve şehir merkezine de sürekli shuttle hizmeti var. Ayrıca terasında harika bir havuzu da bulunan otelin yazın keyfi harikadır kesin, fakat yine de dediğim gibi hep şehir içinde olayım diyorsanız ve bizim gibi gece varıyorsanız Piazzale Roma bölgesi derim ben




Venedik’e soğuk ve yağışlı bir havada vardık, fakat sabah güneşli bir bahar havasına uyandık. Gelmeden önce “Vedat Milor- İtalya” kitabını okumuştum ve Venedik- Verona bölgesi yemeklerine kendimi hazırlamıştım, fakat otelin o kadar güzel bir kahvaltısı vardı ki tüm gün hiç acıkmadık. Öğlene doğru otelimizin shuttle’ına atladık ve San Marco’ya doğru yola çıktık


Bu seyahatin amacı, Venedik’i keşfetmekten çok karnavalı gözlemlemek… Bol bol fotoğraf çekmek… de nasıl olacak ?  Maskeli kişiler bir yerde mi duruyor ? Herkes fotoğraf çekebiliyor mu ? Fotoğraflarını çekersem kızarlar mı? Bize poz verirler mi?  Çantamda Sibel’in bana verdiği maske… Taksam garip kaçar mı ?.... Bu sorular kafamda San Marco meydanına doğru yürümeye başladık


Endişelerim çok kısa zamanda son buldu. Herkes maskeli burada… Maskeden öte kostümlü. Benim taksam mı diye düşündüğüm maske hava, civa… Millet neler giymiş, ne hazırlıklar yapmış, inanılmaz…




Önceleri fotoğraf çekmeye biraz çekindik. “Orada duruyordum ben zaten” fotoğrafları çektirmeye başladık



Sonra baktık ki kime objektifimizi çevirsek bize poz veriyor. Bu sefer de kimi – neyi çekeceğimizi şaşırdık. Benim iddiam şu, bu kostümlülerin bir kısmı Venedik Belediyesi  (?) tarafından görevlendirilmiş profosyoneller, diğerleri de çoğunlukla İtalyan olan turistler.





San Marco meydanında ilk olarak  Palazzo Ducale’yi gezdik (12€). Sarayın içindeki tablolar, mimari harika olsa da bizim ilgimizi en çok “ahlar köprüsü” ile saraya bağlanan zidanlar çekti. Suçlular, zindanlara giderken ahlar köprüsünden son kez Venedik’e bakıp bir aaaaahh çekiyorlarmış. Sonrası soğuk, karanlık ve acı dolu …


Saray gezimiz 2-3 saat sürdü. Bu masal gibi şehirde gerçekten masal gibi bir saray... Hayal kurarak dolaştığımız saraydan çıktığımızda masal dışarıda devam ediyordu ….




İkinci durağımız San Marco Bazilikası.  Giriş ücretsiz, ama değişik bölümlere girmek için ücret ödüyorsunuz



İçeride fotoğraf çekmek yasak, fakat üst katındaki balkonda fotoğraf olmazsa olmaz…


Otelimize dönerken Tourist filminin çekildiği Danieli otelinin önünden geçiyoruz… Jonny Deep ile Angelina Jolie’nin öpüşme sahnesini çektikleri pencere…


Ertesi gün, Venedik’in dar sokaklarında kaybolmaya çıkıyoruz



Venedik’te 2 büyük köprü var: ilki “ Akademi köprüsü”, diğeri ise daha meşhur olan “Rivalto Köprüsü”. Biz az kalabalık olacağını düşündüğümüz Akademi köprüsü çevresinden gezimize başlıyoruz. Maskeliler burada da hazır bizi bekliyorlar :



 Gençlere taş çıkartan enerjileriyle isteyen herkese poz veren bu turistlere hayran kaldık




Tarihi binalara, kostümlü kişilere bir de gondollar eklenince tam bir masal kenti oluyor Venedik …  Tabi gondolcuları da unutmamak lazım…



Ara sokaklarda yürüye yürüye en son durağımız Rialto köprüsüne ulaşıyoruz



3 gün ayırdığımız Venedik gezimizde son günü keyif yaparak, hediyelerimizi alarak geçiriyoruz. Bu şehir için 3 gün kesinlikle yeterli. Zaten bir kitapta okuduğuma göre Venedik’i ziyaret eden turistlerin kalma süresi ortalama 2.8 günmüş J


Gelelim Venedik ile ilgili diğer faydalı bilgilere …. Yani gitmeden önce araştırdığım, gidince de gördüğüm, öğrendiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya…


Venedik en güzel yürüyerek keşfediliyor. Elinizde bir harita sokaklar arasında kaybolarak, bir kafede soluklanarak şehri görmek en keyiflisi… Tabi ki her yeri yürümeniz gerekmiyor. Şehir için ulaşım “Vapuretto”larla sağlanıyor. Tüm duraklarda hangi vapuretto, saat kaçta geçiyor hepsi yazılı. En bilinen Vapuretto gezisi “1 no’lu Grand Canal” …Genelde turistler Pl. Roma’dan binip, tüm kanalı tek bir seferde görüyorlar. Tabi turistik zamanlarda bu biraz meşakatli….


Kanal kıyısında yürüme şansınız olmadığı için Grand Canal’ı  ve kanaldaki tarihi binaları görmek için ya vapuretto ya da taksi kullanmanız şart. Vapurettolar için, günlük ya da birkaç günlük bilet alabiliyorsunuz. (İndi/bindi 6.5 € - 1 saat geçerli). Avrupa’nın çoğu kentinde olduğu gibi burada binerken  bilet kontrolü yok. Kontrolöre yakalanırsanız siz düşünün artık….



Gondol fiyatları standart. Önceden rezervasyon falan gerekmiyor. (80€). Arkadaş tatili yapıyorsanız 6 kişiye kadar binebiliyorsunuz. Fiyat sabit…. Gondol fiyatları yine de fazla geliyorsa ama binmek de çok istiyorsanız …bir kolayı var. Büyük kanalda karşıdan karşıya geçmek için yine gondollar kullanılıyor. Bunlara “Tragetto” deniliyor ve Venedik haritasında durakları belli. Kısa fakat ucuz bir gondol gezisi (50 sent/1 kişi)


Turistik zamanda hele de karnaval zamanı güne erken başlayın derim. Çok, çoook kalabalık. Bazen adım atamıyorsunuz. Hele hafta sonu tren istasyonunun kalabalığı görmeye değerdi. (Oysa Tourist filminde Jonny Deep sakin sakin Angelina Jolie’nin taksisine biniyordu orada)




Neleri yapamadım ?  (bir daha gitmek için sebebler J )
  1. San Marco meydanındaki kuleye (Campanile) çıkamadım
  2. Sabah çoook istesem de erken kalkamadığım için Rialto köprüsü’nün civarındaki sabah marketine gidemedim
  3. 1 nolu vapuretto ile gün batımı saatlerine “Grand Canal” gezisi yapamadım. (Gece yapabildim.. o da ayrı keyifti)
  4. Burano ve Murano adalarına gidemedim.



Ulaşım

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder