BİR NYC KAÇAMAĞI



  İş için başlayan New York gezisi, yeme ve alışveriş keyfine dönüştü bu sefer... Turistik yerlerini önceden gezdiğimiz bu şehri  keyif için bir kere daha görmek (çocuklar da olmadan) ayrı bir güzeldi doğrusu...


Gezimize hiç turistik nokta eklemedim. (ilk NY yazımda yeterince bilgi var) Daha çok yeme-içme, eğlence ve alışveriş bilgilerini topladım. Tüm noktaların yerlerini google maps'te özel sayfa açarak işaretledim. Böylece yerleri teker teker aramak zorunda kalmadan iphone ile "tık" diye bulduk. (internetle tabi ki)


NY'a ilk gidişimizde daha uygun fiyatlı olan Queens bölgesinde kaldık. Metro ile ulaşım oldukça rahattı. Bu sefer "East Village" bölgesinde butik bir otelde kaldık. Biraz Cihangir kıvamında burası. Cafeler, barlar, cool gençler... NY'da sonuç olarak nerede kalalım derseniz, ben şöyle karar verdim: ilk gelişinizse "Time square-Central park" civarı daha ideal 


New York, bir yeme-içme cenneti. Ne ararsan var. Aç kaldım diyen varsa şaşarım. Okuduğum yayınlarda hep farklı adresler vardı. Ben de güvendiğim birkaç arkadaş ve gurme tavsiyesi ile kendi programımı oluşturdum.


İlk yemek noktamız çoğu yerde tavsiye edilen ve NY'un bir çok yerinde karşınıza çıkacak olan, şu aralar İstanbul'da da bir şubesi açılan SHAKE & SHACK hamburgercisi


Genelde uzun bir kuyruk sonucunda muhteşem güzel hamburgerlere kavuşuyorsunuz. Sıradan korkmayın. Muhakkak deneyin. Tek hayal kırıklığımız, hamburgerlerin beklediğimizden küçük olması. Sıraya girmişken 2 tane ısmarlayın bence.


İkinci hamburgerci noktamız, THE SPOTTED PIG'in rokforlu hamburgeri. East Village'te bulunan bu hamburgerci de genelde kalabalık. Akşam çok sıra oluyor dedikleri için öğlen denedik bizde


Ortam ilginç, öğle olmasına rağmen kalabalık. Meşhuuur rokforlu hamburgeri biz beğenmedik. Yani Shake & Shack'den sonra bize yavan geldi; fakat rokfor peyiniri hamburgere oldukça değişik bir tat katmış. Kötü değil, fakat arayıp bulmaya değmez diyorum


Amerika'da yemek demek, et demek. Kocaman etler... "Bu ne? İnsan yiyecek bunu !" diyesi geliyor 


NY'a kadar gelmişken bir steakhouse'a gitmeden olmaz. 
Mehmet Erdoğdu'nun sitesinde NY'un en iyi steakhouse sıralamasında bize en uygunu ve en yakını olan KEENS STEAKHOUSE'u denedik. NYC restoranları ile ilgili bir bilgi : genelde rezervasyonsuz almıyorlar ve trendy yerlerde rezervasyonlar çok önceden doluyor. Restoran rezervasyonlarının çoğunluğu Open Table üzerinden ücretsiz yapılıyor ve isteğiniz zaman iptal edebiliyorsunuz.


Steak çeşitleri ve konusunda en güzel bilgi löplöpçüler'den alınır
Biz bu güzel bilgilerin ışığında 2 kişilik porterhouse yemeğe karar verdik. Ortamı ve lezzetiyle Keen's Steakhouse bizden 10 puan aldı.


NY'da et çeşitleri steakhouse ve hamburgerlerle sınırlı değil tabi ki. Bir de pastrami'ler var. Yani pastırmacılar. Bunlardan en meşhuru KATZ DELICATESSEN


Pazar öğle saatlerine yakındı burayı ziyaret ettiğimizde. Tek Türk görmediğimiz mekan burası oldu. Ben bu gezide farkettim ki Türkler artık okuyarak geziyor ve hep aynı yerlerde dolanıyor :)


Sandwichler muhteşem. Türk damak tadına uygun ve sığır etinden. (tüm sorulara toptan yanıt vereyim). Tek dezavantajı Manhattan'ın çok turistik bir noktasında olmaması.

NY'daki diğer meşhur pastrami restorantı "CARNEGIE DELI" Biz burayı pastrami için değil, çok övülen cheesecake'leri için ziyaret ettik. 


Gittiğimizde tek çeşit kalmıştı. Çilekli... çok güzeldi. Porsiyonlar İstanbul'un 2 katı. Yeri oldukça merkezi. Hem pastrami sandwich deneyip üstüne cheesecake ile midenizi şenlendirebilirsiniz. Tabi ki yer kalırsa :)


Tatlı konusunda öneri aldığımız diğer nokta "MAGNOLIA BAKERY".  Buranın muzlu pudingi ve cupcake'lerini pek övmüşler. 


Ufacık dükkan nasıl kalabalık. İçerisi yine Türk dolu. Banana puding kalmamış. Deneyemedim. Çikolatalı cupcake almayı başardım. Üzerine bir de çikolatı krema koydular. Acayip ağır bir şey oldu. kahveyle bile hafiflemedi. Ben buranın ününden bir şey anlamadım :(


NY'da 4000'in üzerinde restoran varmış. Bunlardan 5 tanesi Michelin 3 yıldızına sahip. İnsan, ömrü boyunca kaç kere Michelin 3 yıldızlı bir restoranda yemek yer ki...


Milor'un NY notlarını okurken öğrendiğim "JEAN GEORGES" bize bu fırsatı sağladı sağolsun.  Bu restoran akşam menüsünü uygun fiyatla öğlen de sunuyor. Böylece fix öğlen yemeği ücreti olan 38 dolara 2 çeşit yemek yiyebiliyorsunuz. 

YELLOWFIN TUNA RIBBONS

Yemekler elbetteki büyük tabaklarda küçük porsiyonlar olarak geliyor. Fakat her çatalda öyle bir lezzet patlaması yaşıyoruz ki bu kadar keskin ve değişik tat nasıl bir araya geliyor inanamadık


FOIE GRAS BRULE

Gitmeye niyetliyseniz menüyü önceden internet sitesinden ve Vedat Milor'un sitesinden çalışmanızı tavsiye ederim. Karar verirken zorlanıyorsunuz. Ayrıca sunum ve garsonlar bizim pek alışkın olmadığımız düzeyde :)

ARCTIC CHAR with Black Burgundy Truffle Crumbs, Crispy Parsnips

Ben ödevimi önceden çalıştım. Milor neyi tavsiye ediyorsa onları söyledim. Hiç pişman olmadık. Yediklerimizin altına isimlerini kaydettim. Çok güzel bir deneyimdi bizim için. Kesinlikle denemelisiniz....

BLACK SEA BASS Crusted with Nuts and Seeds, Sweet and Sour Jus

Bu yeme içme gezisinde sokakta atıştırmak yasaktı. NY klasiği olan sokak sosisçileri de çoğunlukla arapların elinde ve yaptıkları hiç bir şeye benzemiyor. 5. caddede Central Park'ın tam karşısında aradığımız sosisçiyi bulduk ve affetmedik. Ekmeği ısıtılmış ve sosis sıcak...



Amerikan mutfağında porsiyonlar çook büyük olduğu için kahvaltıları hafif geçirmeye çalıştık. Kahvaltı, NY'da bagel demek. Bu konuda en çok tavsiye edilen "MURRAY'S BAGEL"


Simit benzeri bir ekmek. Bagel'ın tipini seçip içine ne konmasını istiyorsanız garsona söylüyorsunuz. Ayrıntılar yine löplöpçülerde. Bir özelliği var mı derseniz bence yok. 


Otelin hemen yanında ve şehrin çeşitli yerlerinde, İstanbul'da da şubesi bulunan "LE PAIN QUOTIDIEN" bizim kahvaltı ihtiyacımızı yeterince karşıladı.


Çikolatalı kruvasan ve cafe latte... yeter de artar bile benim için


NY'da öyle bir yer var ki ...Bizi dumura uğrattı. Hayran bıraktı. Kalbimiz orada kaldı. İtalyan tatlarını sevenler için bir cennet. "EATALY"


İtalyan makarnalarından, peynirlerine, şaraplardan soslara, İtalya ile ilgili ne ararsanız var. Aynı zamanda bunları tadabileceğiniz yerler, restoranlar da içinde..


İster sabah kahvaltınızı burada yapın, ister pizza-makarna yiyin, isterseniz deniz ürünü-peynir çeşitlerini şarap eşliğinde tadın ama ne yapıp edin NY'a gidince yolunuzu buraya düşürün.


Ben bir deniz ürünleri hastası olduğumdan gittiğim yerlerde deniz ürünleri yiyebileceğim bir yer bulmaya çalışırım. Tavsiye edeceğim 2 nokta var NY'da. Bunlardan biri "CHELSEA MARKET" de bulunuyor. 


Burası bir çok restoranın, cafenin ve küçük dükkanların bulunduğu eski bir fabrika


Bizim restoranımız da Chelsea market'in içindeki "LOBSTER PLACE". İsmine uygun olarak ünü tabi ki ıstakozlarından geliyor ama her çeşit, aklınıza ne tür deniz canlısı geliyorsa burada bulmak mümkün. ve orada pişirtip yemeniz.. Burası tam anlamıyla bir restoran değil. Daha çok ayak üstü bir şeyler yiyip içebileceğimiz bir mekan.


Ünü dediğim gibi ıstakozundan geliyor. Biz de buraya ıstakoz yemeğe geldik zaten. Bu resimleri gösterdiğim arkadaşlarımın sorularından sonra ortak bir cevap havuzu hazırladım sizler için :) Tezgahta küçük/orta ve büyük boy olmak üzere 3 büyüklükte ıstakoz var. İçi oldukça etli ve lezzetli. En küçük boy bir kişiyi doyurur. Tezgahta gördükleriniz önceden az biraz pişirilmiş yani canlı yada çiğ değil. Seçtiğiniz ıstakozu yüksek ısılı bir fırına atıyorlar ve 10 dk sonra zetinyağı ve limonla sunuyorlar


Kabukları kırılmış olarak servis ediliyor. Elle/ çatalla ayırarak yiyorsunuz. Afiyet olsun.


En sevdiğimi en sona bıraktım. Times Square'deki "BUBBA GUMP SHRIMP"


Burası Forrest Gump filminden esinlenilmiş. Filmin fragmanları, kıyafetleri ve özel eşyaları restoranda sergileniyor


Burada sadece karides var. Hepsi birbirinden güzel. Biz 2 kez gittik. Her seferinde de mutlu olduk.


Tek kötü tarafı, içeri girebilmek için sıra beklemek. Akşam yemeği harici tercih ederseniz daha boş bulabilirsiniz.


Gelelim alışveriş kısmına... Ben öyle moda takipçisi değilim. Son trendlerden ve vintage mağazalardan da anlamam. Bu bilgileri ayrıntılı bir şekilde Alışveriş cini'nin sitesinden veya bu siteden bulabilirsiniz. Bizim gittiklerimiz içinden en çok "CENTURY 21"i sevdim. Bildiğiniz çoğu markayı Türkiye'nin 1/3 fiyatlarına bulabiliyorsunuz. NYC'nin bir kaç noktasında var. İnternetten araştırın ya da Türkleri takip edin. Hepsi oradalar :)...Çok önemli bir not: Century 21, her gün 7.45'de açılıyor. Jet Lag olanlar için harika bir fırsat...


Diğer noktamız. TJ Maxx ve Marshalls kardeşliği. Biz öğlen saatlerinde Tj maxx'ın Wall Street'in köşesindeki şubesine gittik. Boş ve çeşit çoktu. 


Bu outlet store'lara benzemeyen, daha şık ama daha pahalı olan, fotoğraf çekmeyi unuttuğum : MACY'S mutlaka gezilmeli


Ve tabi ki alışverişin şahı, ziyaret edilmesi zorunlu: Apple Store 5. cadde


Çocuklarla ziyaret edeceklere ya da hediye alacaklara diğer bir nokta : Rockefeller Center'daki LEGO


Yine çok yer kaldı. Acıkamadığımız için gidemediğimiz, yer bulamadığımız, yorgunluktan iptal ettirdiğimiz rezervasyonlarımız vardı. Belki siz bizden dayanıklı olabilirsiniz. Tavsiyede kalan, diğer ziyarette görülecek noktalar: 
  1. Her yerde NYC'nin en iyi steakhouse'ı PETER LUGER olarak belirtiliyor. Open table ile rezervasyon yapılamıyor. Tel ile NYC'de iken aranmalı.
  2. Tok olduğumuz için gidilemeyen, sosis - bira mekanı : DBGB
  3. Şef Jean Georges'un diğer güzel mekanı, 48 güne kadar rezervasyon yoktu: MERCER KITCHEN
  4. Istakoz yiyeceksem adam gibi oturarak yerim. Biraz da şık olsun dersen: RED LOBSTER
  5. Löplöpçülerde de bahsedilen, benim de aklımın kaldığı deniz ürünlü spagetti için: TONY'S DI NAPOLI
  6. Ben pizza yerim, mutlu da olurum dersen: KESTE PIZZA
  7. Pizza güzel olsun, dilim olsun dersen, her yerde NYC'nin en iyi dediği: JOE'S PIZZA
  8. Güzel bir yemek yer, beraberinde de jazz dinlerim dersen. En popüler yerlerden biri: SMOKE JAZZ CLUB
  9. Diğer bir trendy jazz club: BLUE NOTE
  10. Aklımda tek bir tatlı noktası kaldı. Löplöpçülerin sayfasında gördüğüm "BEARD PAPA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder